19.11.2008

İstihbarat Raporu 002


Bu Girdinin Muhteviyatı



Haleti Ruhiye
(Yukarı Çık)
Durum:
Ne dinliyorum: Theory from the Closet
Ne okuyorum: Hiçbir şey
Ne izliyorum: Hiçbir şey
Ne oynuyorum: Hiçbir şey
Ne yiyorum: Rulokat
Ne içiyorum: Çay


Girizgah
(Yukarı Çık)
Blogu (oldukça) uzun bir süredir güncellemiyordum. Ama yeni bir güncellemeyle yeniden buradayım. Tabii kızgın olabilirsiniz, "öldün mü, kaldın mı, nedir" diyor olabilirsiniz. Haklısınız. Fakat söyleyebilecek bir şeyim olmadan blog girdisi yapmak arzusunda değildim.

Demişim bundan üç ay önce... Koskoca üç ayı sizinle hiçbir şey paylaşmadan, size hiçbir şey anlatmadan, adeta gerçeklikten solarak geçirmişim demek...
Dilenebilecek özür yok. Sunabileceğim tek mazeret "hayatın alacağı varmış, aldı" demek olabilir. Gerçi "aldı" deyip kesmek, olup bittiğini iddia etmek olur, o yüzden onu aldı değil, alıyor yapmak daha mantıklı.
Bu üç ayda SANCAK'la ve diğer projelerle alakalı ne yaptığımı merak ediyorsunuzdur, anlatacağım. Ama standart bir "özür dileme" girişi yapmazsam olmaz diye düşündüm. Hoş, ne kadar söz versem de, ne kadar "yazacağım" desem de bunun bir garantisi yok neticede.
Ama yine aynı şeyi söyleyeceğim: Yazacağım bir şey olmadan yazmanın anlamı nedir? Geçtiğimiz üç ay projeler açısından neredeyse hiçbir şey değişmedi. Bunun tek istisnası Project Red. Ama birazdan duyacağınız bazı şeyler oldu, konuyu hemen dertop etmeyelim...

Project Red
(Yukarı Çık)
Evet, dediğim gibi, en büyük ilerlemeyi kaydeden Project Red oldu. Fakat "aha da size oyun" gibi bir ilerleme beklemeyin. Oldukça ilerledi. Ve bu arada değişti de. İlk başladığımda yola çıktığım şeyden daha farklı oldu? Kötü mü? Hayır, tam tersine daha mantıklı olduğunu düşündüğüm değişiklikler yaptım. Ama orjinalinden farklı mı? Evet. Ama böyle daha güzel.
Ne aşamada peki? Güzel soru... Bir grup kart fikri daha bulsam "bitti bee" diyebileceğim bir aşamada Project Red. En azından "alfa test yapıyoruz, gençlik, toparlanın hele" diyebileceğim bir aşamaya gelecek. Test yapmadan eksikleri görmek mümkün değil neticede. Fakat kalbinizi güçlü tutun, efendiler, savaşa çok kalmadı...

Project Violet
(Yukarı Çık)
Violet'te çok bir gelişme yok esasen. Ama çok uzun zamandır projenin durmasına sebep olmuş bir hadise vardı, onu çözdüm. Yani "e bu var, bu da var, bu ikisi aynı anda nasıl olacak, biri eksik olunca öteki nasıl olacak" gibi bir soru soruyordum sürekli. Fakat benden önce gelmiş üstadlar bazı şeylerin cevaplarını çoktan vermiş... Ben de aradığım cevabı John Wick'in oyunu Houses of the Blooded'da buldum. Yani bulmuşum, iki gün önce aniden dank etti ve tren rayının önüne yığılmış taşlar altlarına döşenmiş bir kaç lokum dinamitle un ufak oldular. Dolayısıyla güzel haber: Bekleyin! Project Violet'in de ilerlemesi için önünde bir şey kalmadı. İlerlemeyle bitmeyi kast etmiyorum yalnız, göz önünde tutunuz lütfen.

SANCAK
(Yukarı Çık)
Uzunca bir süredir bir şey yazılmamasının temel sebebi: SANCAK'ta bir süredir pek bir şey yok. Bazen oturup bir kaç ekleme yapmış olabilirim. Büyük ihtimalle aklımdaki şeylerin bir kısmını yapmışımdır da. Fakat geçtiğimiz üç ayda hangi kısmı yaptım, hangi kısmı yapmadım, hiç hatırlamıyorum. O yüzden bununla alakalı bir rapor alamayacaksınız.
Ama...
Ama güzel bir gelişme var: "Yapılacak" listesinden eksilmiş bir madde değil ama bu sabah aniden zihnimde bir şimşek çaktı. Eski zırh sistemi oyunun işlemesini bir miktar yavaşlatabilecek bir hadiseydi. Fakat aklıma öyle bir fikir geldi ki o yavaşlığı giderip yerine bambaşka bir güzellik getirdi. Hem zırhların daha fazla çeşitlenebilmesini sağlayacak cinsten hem de hasar hesaplanmasını kolaylaştıracak cinsten. Ya da en azından şimdilik öyle görünüyor.
Daha önceki girdileri takip ediyorsanız hatırlıyorsunuzdur, hasar sistemini değiştirmiştim. Zırh sistemini de bu hasar sistemine uygun şekilde değiştirdim. Artık zırhlar standart bir miktar hasarı bloke etmek yerine, silahın hasar verme kapasitesini düşürüyor. Çok daha hoş olacak bence.

Derfel De'Swaer demiş ki:
Yorumlar
(Yukarı Çık)
En çok yorum alan yazımı öylesine sahipsiz bırakmışım ki, üzüldüm şimdi. "Umarım bu yazı daha fazla yorum alır" deyip (oradan gelen "çok beklersin"leri duymuyor değilim), yorumlarınıza geçiyorum arkadaşlar...

Her yeni girdide biraz daha heyecanlandırıyorsun bizleri. :)
Ve bu heyecanla daha da gaza gelerek projelerinin tamamlanmasını bekliyorum.
E zaten beklemekten başka yapabileceğim bi şey yok madem; ben de bekleyeyim o vakit.

Kolay gelsin. Fazla bekletme bizi :P

Derfel De'Swaer
Minas Tirith Kütüphane Görevlisi

Senin de fark ettiğin üzere, çok beklettim Ahmet. Daha da bekleteceğim sanıyorum. Ama sıkın dişinizi. Ben oyunlarımı terk etmiyorum. Siz de buradaysanız, hep beraber devam edeceğiz demektir...

Berker demiş ki:
Diğer projelerin detaylarını şiddetle merak etmekteyim. Sancak için ise savunma ve zırh detayları çok iyi ve mantıklı olmuş. Yaz bitmeden bir test yapabiliten varsa vallahi güzel olur gibi demekteyim. Bölgesel birim ekleyecekmisin bilemedim ama (eaa şöyle ki çöl tadında bir arazi olduğunda develi süvariler gibi.. evet çok detay ama işte..) bence güzel olabilir.. Hava koşulları gibi şeylerle de paralel bir şekilde güzel olabileceğini düşünmekteyim.

Bölgeye özel birimleri ben vermeyeceğim. Siz yaratacaksınız. Deve yaratmak için "hımm bir devede şu avantajlar ve şu dezavantajlar olur" deyip, devenizi yaratacak ve üzerine ne cins bir süvari istiyorsanız onu bindireceksiniz. Özgür bir oyun, ta en başından dediğim gibi. Orduyu milim milim siz yaratıyorsunuz. Bindirdiğiniz hayvan kaplan da olabilir, kurt da, keçi de. Hepsi size kalmış...
Diğer projeler... Evet ya. Diğer projeler bu blogun da artık çok "ortasında" olan bir şey haline geldi. Sanıyorum bir noktada bir "tasarım" blogu açıp, her şeyi oraya taşımam gerek. Yani hepsinin olacağı cinste bir yer. Bunu bilahare halledelim... (Hı? Ne? Yok. Yanlış duymuşsunuz... There is no such a conspiracy...)
Sana da kolay gelsin biraderim. Kurs murs, çok uzaklaştın bizden. Ama hepsi daha iyisi için, bilmiyor değilim...

Jake Argent
Şimdi... Başlık başlık bir şeyler diyeyim eğer diyecek bir şeyim varsa;

Yeni İsim;
Hoşuma kaçtı. İsim konusunda çok da takıntılı birisi değilim ama eskisinden güzel olduğu ve daha bir albenili olduğu kesin.

Diğer Projeler;
Project Red ve Orange, Violetten daha çok ilgimi çekti diyebilirim. Orange için esinlendiğin oyunu da merak ettim hatta. Evil Genius de lütfen! :)

Bunların beta testleri de olacaktır diye umuyorum.

Enerji ve Erke;
Daha önceki seferlerde (sanırım yüz yüze söylemiştim) konseptin bana biraz "mantıksız" geldiğini belirtmiştim. Şu hali ile: "mantıklı". Hatta öyle böyle değil, muhteşem neredeyse. Bir de Erke ve Maneviyat'ın (hala duruyor mu bilmiyorum ama) birbirine bağlı olabilecek şeyler olduğunu düşünmekteyim. Erke kaybeden ordunun maneviyatı yüksekse daha az etkilenmesi ama maneviyatı düşükse daha çok etkilenmesi gibi.

İstihbarat;
Yerinde bir yenilik olmuş. Ama bir yandan da ordunun istihbarat gücünün ayrı bir şekilde belirlenmesi gerektiğini düşündüm. Her ordunun istihbaratı olamaz gibi geldi. Ama sanırım "ordu tipi" gibi bir kavram yok Sancak'ta.

Savunma;
Eskiden "Saldıran kazanır" idi. Şimdi yeniliklerle beraber "düzgün taktik yapan kazanır" yolunda ilerliyor. Ki bu iyi bir yön demek.

Teşkiller;
Daha fazla bilgi istiyorum efenim.

Son olarak da;
Beta test var mı? Bana sanki bir Beta için çok ılımlı bir dönemece girilmiş gibi geliyor niyeyse...

Ceki, sağol yazdıkların için.
İsim güzel oldu fakat kullanılamadı çok. Ama olsun, devam ediyoruz. Elbet daha kullanılacak bol bol.
Projelerle alakalı bir şey söyleyeceğim sadece: Project Orange, Evil Genius'tan esinlenmedim... Onunla alakalı bir şeyler geliştikçe size haber vereceğim, merak etmeyiniz. Ve elbetteki testlerini yapacağız.
Teşkillerle alakalı daha çok bilgi izleyecek zaman içinde. Ortaya çıktıkça size anlatacağım.
İstihbarat'la alakalı olarak da, evet, SANCAK'ta ordu tipi yok. Ama düşüncende bir yanlışlık var bence: Her ordunun istihbaratı vardır. Yani süper düper usta casuslardan oluşmayabilir ama yürüyen ordularla alakalı bilgiler insanların kulağına gelir. İşte bu, bu bilgileri kapsıyor.
Beta test, "Yapılacak" listesi eridiği zaman, tüm gelişmelerin ne hale geldiği daha rahat şekilde gözlenebilecek bir haldeyken yapılacak.

Ertuğrul Öztürk demiş ki:
Açıkçası, bunda olduğu gibi, bir girdiyi okurken "evet oldukça gelişme olmuş son girdiden bu yana" dedirten bir 'blog' ile bizi selamladıktan sonra ne kadar beklettiğinin çok önemi yok (ha bu bekletebilirsin anlamına gelir mi, bilemem :) ). Dolayısıyla 'söyleyecek birşeyim olmadan blog girdisi yapmamak' arzunu sonuna kadar destekliyorum.
Annemin tiramisusunu özlemişim bir kurcalayayım ben o konuyu :D.
Neyse, sıradan devam edeyim yorum yapmaya.
İsim bence Sancak'ın konseptine uygun, hoş olmuş.
Diğer projelerle ilgili bilgilendirmeler iştahımı ve merakımı artırmak konusunda çok başarılılar, devamı ve projelerin potansiyeli konusunda müthiş ümitliyim zaten.
Enerji ve erke, daha önceki girdilerin yorumlarında da bahsedilen birçok fikir açısından çok yararlı olabilecek eklentiler (hava şartlarına göre yıpranan üniteler vb.), özellikle zırhların harcanan enerjiyi artırmak yerine toplam enerjiyi azaltması hızlı ve pratik oynanışa çok yararlı olacak bir fikir.
Zırhlardaki değişiklikler ve savunma teşkil ve istihbarat eklentileri ile birlikte enerji ve erke sistemi oyunu daha da stratejik hale getirmişler, oyun dışında/öncesinde yapılmış kalıp taktikleri yıkacak ve komutanı öne çıkaracak değişiklikler olarak gözüme çarptılar.
Gittikçe daha bir oynayasım geliyor sancak'ı, çünkü benim oynadığım zamandan bu yana bambaşka bir oyun oldu adeta, yeni halinin oynanışını çok merak etmekteyim. Eğer yeni testlerle ilgili bir planın varsa onun da merak ettiğim bir konu olduğunu söyleyeyim.
Sevgiler ozanım.

Yeni testler elbet olacak. Hatta yazması bitince büyük ihtimalle testlerden evvel bir kaç insana gönderip "okuyup bir bakın bakalım" da diyeceğim.
Tüm yorum ve destek için teşekkürler /b/irader.

Melih Yılmaz demiş ki:
Ben bir önceki girdiye süper yorum yazdımdı sanki diye hatırlıyorum ama öyle değilmiş. Niye değilmiş bilmiyorum. Şimdi insanları özendirmek, ağızlarını sulandırmak falan olmasın ama ben o projelerin hepsinin iç yüzünü biliyorum. Patlayınız efenim. Niye biliyorum? Ozan beni daha çok sevip sizi hor gördüğü için değil tabi ki. Bazı nedenleri var (Nıhaha!) ve yakında da çok hoş bir şekilde karşınıza çıkacak (Nıhahahahaha!). Genel olarak az yorum yazmamın nedenini şu blog girdisi yapılmadan haftalar günler önce Ozan'ın zaten bunları bana anlatması ya da bahsetmesi ve benim halihazırda bu durumlara çoktan yorum getirmiş olmam olabilir. Fakat bu yine de terbiyesizlik yapıp şuraya üşenmeden bir iki mesaj yazamayacağım anlamına gelmez. :D

Ozan yeni gelişmeler (her ne kadar bilsem de. Nıhahaha) gerçekten çok güzel. Özellikle Sancak'la ilgili olarak Zırh mantığını ve enerji mekaniğini çok sevdim.

Bir de artık bişeylerle ilgilensek yavaştan diyorum Ozan! :D

Başlayalım. Başlayalım, yapalım. Bu tarz şeyler...

Semih Çağatay demiş ki:
Kart oyunlarının Sancak-Komutan'dan erken biteceğinden eminim. Çünkü Sancak-Konutan bitmeyecek gibi görünüyor :) Oyun sonsuza kadar gelişecek gibi bir his var içimde :) Ama bundan şikayetçi değilim tabi. Eğer olurda durmaya karar verirsen güzel bi oyuna sahip oluruz :) Ya da test oyunlarında sürekli gelişen bir oyunu oynamış oluruz :)

Kart oyunları konusunda da; eğer oyunları Türkçe yapmayı düşünüyorsan belki de kart oyunlarına senin sayende başlamış olacağım :)

Merakla ve heyecanla bekleyenler arasındayım.. Bir de oyunları beklemeyi bıraktım.. Ben yeni blogları bekliorum :)

Abartmayalım diyecektim ki, demeyeyim. Zira epey beklediniz. Hakkaten çok beklediniz. Madem alıştınız, biraz daha bekleyin. :)

Mantus demiş ki:
İşte her nekadar bağımlı olsamda teknoloji özürlüsü ben :) Biraz evvel çok cici bir orum yazmıştım ama üyelik gerekliliğimiş ıvırmış zıvırmış gitti neyse saçmalamayı kesip konuya gireyim :)

Bu blog üzerindeki ve sitedeki tüm sancak yazılarını okumuş hatta bir yenisini heycanla beklemiş olmama rağmen büyük bir terbiyesizlik ve üşengeçlikle yorum yazma işini şu ana kadar geciktirdim(evet ayıp etmişim benim gibi olanlar bence hemen yorum yazmaya başlasınlar:) )İnşallah bu başlangıcın ardıda gelir şimdi kendimi bırakabilirsem sancak hakkındaki yorumlarıma geçicem
Dedimya uzaktan yazılarlada olsa takip etmeye çalışıyorun sancağı ve anladığım kadarıyla sürekli daha iyiye doğru bir gelişim içinde.Ama merak ediyorum bu gelişim içinde gelen yeni kurallar sistemi yavaşlatabilir mi? bu konuda ozanın büyük bir dikkati mevcut yinede sormak istedim
Diğer projelere gelince onlarda kendi içinde pek güzeller ama kart oyunları Türkçemi olucak.Bunu merak ediyorum çünkü kart bazlı oyunlarda enbüyük çilem ingilizce olmalarıydı (Bu yüzden hiç kart oyunu oynamışlığım yok gibi)...Yeni İstihbarat Raporlarını merakla bekliyorum

Sen bekledin ama ben yazamadım be kardeş. Neyse, bundan sonra bu şekil olmaz umuyorum. Halledeceğiz, yavaş yavaş olacak. Ama yorum yaz, zira önemli bir ayrıntı. İlke olarak: bu sayfada şimdiye kadar duyurulan tüm oyunlar Türkçe olacak. Her biri. O yüzden kafanıza bu kısmı takmayınız. Oynayacaksınız güzel güzel. İsimlerinin İngilizce olması o şekilde yumurtlamamdan kaynaklanıyor. Yoksa oyunların orjinal isimleri de Türkçe olacak...

Ozgun demiş ki:
abi oyun git gide daha ayrıntılı ve dolayısıyla daha mantıklı oluyor. korkarım oyun kart oyunu olarak oynanmak için çok zor olucak :(
ya da satranç tadında bir move'un uzun sureler aldıgı bır oyun olucak ve bır savas gunler surecek :S
ya da bir bilgisayar oyunu olucak ve zevkle oynayacagız. (ben kart oyunu seklınde de baya zevk alarak oynarım zira hesap yapmayı cok seven bi bunyeyım o ayrı :)
ayrıca berkerin bölgeye özel birim fikri hoşuma gitti.

Ama oyun kart oyunu değil. Yani o kart oyunları başka projeler. Nasıl yani? Bir iletişimsizlik mi var aramızda Özgün? Olmuş sanki. Çünkü kart oyunları ayrı. Bu savaş oyunu. Gibi gibi...

Pegasusdi demiş ki:
Evet, ben de bir mini yorum ekleyecektim ama bu zamana kalmış. Yeni blog başlığı ile ilgili yorumumu kendisine iletmiştim ama tekrarlamaktan zarar gelmez herhalde. Hakkaten her halükarda diğerinden çok daha iyi olmuş. İstihbarat eğlenceli. 001,002..007 felan karizmatik şeyler ama gene de sayalım sayalım diyorsun, peki. Eline sağlık ve de rengarenk projelerde kolaylıklar...

Sayı saymak güzel. Bir de matematikle aram iyi değil ya, geliştirir belki umuduyla böyle sayı sayı yapıyorum başlıkları :) Efendim teşekkürlerimi sundum. Malum bu yeni isim bir bakıma sizin eseriniz zaten.

Son Deyiş
(Yukarı Çık)
Sadece yorumlar ve cevapları yüzünden uzun görünen bir girdi oldu. Esasen pek uzun değil. Ama bundan sonra yine uzunca aralar vermeden uzun uzun girdiler yapmak dileğiyle diyorum.
Benim buraya yazacağım bir kaç şey vardı ama unutmuşum bu arada. Bu girdinin yazılışı bir kaç (sayı vermek gerekirse üç) fazda gerçekleştiğinden böyle olmuş olabilir. İnsanın yazacaklarının notunu alması iyi bir fikir olabilir. Ama bu unuttuklarım aklıma geldiği an ufak bir girdiyle size yeniden bildiririm.
Her seferinde bu sözü yeniden veriyorum ama tekrarlayacağım: Arayı bu kadar açmadan tekrar görüşmek dileğiyle...