18.06.2008

Blog güncellemesi: 18.06.08


Bu Girdinin Muhteviyatı



Haleti Ruhiye
(Yukarı Çık)
Durum: Mahcup
Ne dinliyorum: Abney Park
Ne okuyorum: Medya Abideleri
Ne izliyorum: Hiçbir şey
Ne oynuyorum: Styrateg
Ne yiyorum: Makarna
Ne içiyorum: Çay


11 Günlük Ara
(Yukarı Çık)
Ben yine günlerdir bir blog girdisi yapmadığımı fark ettim. Boşuna dememiş kefereler tempus fugit1 diye. Bu geçtiğimiz günlerde finallere çalışmalarım bittikten sonra, son bir haftada neler yaptığımı bu postun geri kalanında konuşacağız.
Bir de, bundan sonra da yaklaşık bir hafta boyunca bir blog girdisi olmayacağını peşinen söylemek isterim. Ankara'da olmamam sebepli olarak internet erişimim kısıtlı olacak ve blog yazmaya zamanım olabileceğini pek sanmıyorum.
İçindekiler'in formatını değiştirdim. Böyle mi daha iyi olmuş, yoksa bir önceki halini mi tercih ederdiniz? Bu konuyla ilgili bir şeyler söylemek isteyen varsa, dinlemeye hazırım.
Bir de gördüğünüz üzere yukarıda dA'dan çalınmış bir "haleti ruhiye"(mood) kısmı koydum. Deviant Art'da günlük yazan bir insan değilim ama bu özelliğini beğeniyordum. Yazılanlara daha bir "kişilik" katıyor çünkü, o satırları yazanın da bir insan olduğunu hatırlatmada ciddi bir rol oynuyor bence. Bu yüzden bundan sonraki girdilerde de görmeyi bekleyin. Çok ters bir tavır almazsam devam ettirmeyi düşünüyorum zira.
Her neyse. Hazır olun, başlıyoruz...

Firefox 3
(Yukarı Çık)
Bu konunun SANCAK'la hiçbir alakası yok ama bahsetmeden geçemeyeceğim. Bugün itibariyle özgür kodlu internet tarayıcısı FireFox 3 piyasaya sürüldü. Sürümünüzü güncelleyin, Firefox 3'ü buradan indirin. Özgür açık kaynak koda tam destek...

Project Violet
(Yukarı Çık)
Bu konunun da SANCAK'la doğrudan bir bağlantısı yok ama bundan da bahsedeceğim. Çünkü SANCAK'ı dolaylı olarak muhakkak etkileyecek. Dün itibariyle yeni bir oyun tasarlamaya başladım. Bu defa bir rol yapma oyunu. İki kişi hakkında bir şeyler biliyor. Konsept süper görünüyor. Bakalım mekaniğinde zar olmayan bir oyun hakkında neler düşüneceksiniz. Tabii tamamlanması çok kısa bir sürede olmayacak Project Violet2'in. Ama SANCAK kadar uzun sürmeyeceği kesin. Çünkü o kadar ciddiye almıyorum. Bir de oyunun adı "Project Violet" değil. O projenin ismi. Oyun ortaya çıktığında çok başka bir isme sahip olacak. Bu isimle anıyor olmamın tek sebebi, kendisiyle ilgili aldığım notların tamamının mor kalemle yazılması. Hoş bir denk gelme durumu bence... Onunla alakalı bir gelişme olunca yine buradan arsızca duyurular yapacağım, haberiniz olsun.

Wiki
(Yukarı Çık)
Wiki, blog'un demirbaşı haline geldi. Artık neredeyse bütün blog girdilerinde geçiyor. Daha ortaya çıkmadan meşhur oldu. Herneyse. Geçtiğimiz günlerde Wiki, iyice yüzüne bakılır hale geldi. Büyük ihtimalle iki-üç günlük bir uğraş sonucu artık tamamen kullanıcılar tarafından katılım yapılabilir hale gelebilir. Yalnız bu arada şunu fark ettim ki, bir Wiki oluşturmak inanılmaz zahmetli ve çok fazla zaman yiyen bir işmiş. Eğer bu tarz bir şey yapmaya karar verirseniz, aklınızda bulunsun, çok zaman harcayacaksınız.
Tabii Wiki'yle alakalı bir diğer gelişme de, her ne kadar hazır olursa olsun, SANCAK çıkmadan hiçbir işe yaramayacak olması. Yani Wiki'yi üç gün sonra açsam hiçbir işe yaramayacak çünkü SANCAK ortada olmayacak. Dolayısıyla bu tarz bir komüniteye sahip olmanın manası olmayacak. Bu da demek oluyor ki, Wiki, SANCAK yayınlanana kadar ortaya çıkmayacak. Ama bence kesinlikle çıktığında bakmaya, girmeye değer bir yer olacak. Çünkü SANCAK ana kitaplarında bulunamayacak pek çok ek kaynak bulunabilecek orada. Daha şimdiden çeşitli fikirlerim mevcut.

Gelişmeler
(Yukarı Çık)
"Pekala, yeni bir oyun fikri, yakın bir gelecekte dahi göremeyeceğimiz bir wiki ve kim bilir başka saçma salak işlerle uğraşmak dışında ne yaptın? SANCAK için neler yaptın bu zaman içinde?" diye soran arkadaşların cevapları buradan başlıyor.
Süvari yaratım kurallarının değişeceğini size daha önceden söylemiştim. Bununla ilgili olarak ilk değişikliği yaptım ve artık binek hayvanı ile binicisi ayrı yaratılıyor. Fakat bu sistemle alakalı pek çok değişiklik gerektiren bir şeymiş, aniden onu fark ettim. O kadar fazla yerin düzenlenmesi gerekiyor ki yeni sisteme uyması için. Bir kısmını düzenledim fakat hala değiştirilmesi gereken yerler mevcut. Bir de yeni bir alt başlık eklenecek. Bu da yaratılması gereken yeni içerik demek. Ama güzel ve dinamik bir sistem olacak. Biniciler hayvanlarından indirilebilecek ve hala hayvanlarının tepesinde olmasalar dahi savaşmaya devam edebilecekler. Bir de tabii bineklerin hiçbiri aynı olmak zorunda olmayacak. Eskisinden çok daha esnek bir süvari sistemi bekliyor bizi. Bu da daha eğlenceli savaşlar yapılabilecek demek bence.
Bu yeni kurallarla birlikte yeni yeni avantajlar da ortaya çıkıyor doğal olarak. Kural kitabının içeriği her geçen gün büyüyor, ne yapacağız hiç bilmiyorum. Öğrenilmesi kolay olacak sanıyorum. Fakat yine de anlaşılması çok kolay olmayabilir oyunun. Mümkün olduğu raddede kolay olmasını istiyorum elbette. Fakat bunu sağlayabileceğimden çok emin değilim.
Bir de oyuna yeni bir "durum" geliyor gibi görünüyor. Çeşitli saldırılarla sağlanabilen ve bu duruma yakalanana bir takım cezalar veren cinsten. Böyle pek çok durum var elbette fakat bununla yeni bir durum oluşuyor ve oyunun gerçekçiliği artıyor. Tabii yapabilip yapamayacağımı göreceğiz. Bir şey de kesin olsa, şaşardım zaten...
Gizli Projelerle ilgili de bir takım gelişmeler oldu ama bunları gizli tutacağım. Çünkü içeriğinden bahsedersem şıp diye anlama ihtimaliniz var. Yavaş yavaş öğreneceksiniz, aceleci olmayınız lütfen.

Anketler
(Yukarı Çık)
Buraya girip çıkan fakat hala anketleri doldurmayanlar var mı, bilemiyorum. Ama gözünüzden kaçmış olabilir diye hatırlatmak istedim. Sağdaki panelde, "Mevcut Anketler" başlığının altındaki iki anketi, zaman harcayıp, doldurursanız çok memnun olurum. Dikkat edin, anketlerden biri iki sayfalık. En altta "sonraki sayfa" yazan yere tıklayarak, bir sonraki sayfayı da doldurmayı unutmayın lütfen.
Bu arada, yeni bir anket düzenleyecektim sanıyorum ama konusunu unuttum. Hatırladığım an yeni bir anket daha geliyor demektir...

Yorumlar
(Yukarı Çık)
Geldik bir standart bölüme daha. Bir önceki blog girdisine yapılan yorumlar ve benim bu yorumlara cevaplarım. Buyrunuz...

Erol dedi ki...
hava durumunda birimlerin farklı şekillerde etkilenmesi şeysinde Berker sanırsam okçuların yağmur yağarken menzillerinin düşmesi durumuyla karşılaşabilirler gibi bir düşünceyle yazdı. Derinlemesine düşününce diğer bir şey de metal kabzalı silah kullanan canların silahlarına daha sıkı yapışması gerektiği olabilir ama bu fazla detay bir şey olur. Variant olarak bir köşede durabilir tabi.

Diğer bir aklıma gelen şey de formasyonların bu dar ve geniş ana başlıklarının altında bir kaç satırlık açıklamalarla kullanılması. Yani bir formasyon genişin alt kategorisidir ve artıları ile eksileri yazılır gibisinden.

Menzilli saldırıya sahip birimlerin menzilli saldırılarıyla alakalı o kadar fazla fikrim var ki... Hepsini uygulayabileceğimden dahi emin değilim. Bakacağız. Belki bir kısmı varyant olarak yer alacak.
Metal silah ve zırha sahip bilimum birimin çok sıcak *VE* çok soğuk havalardan çok etkilenmesi mümkün. Fakat bunu neye göre ayarlayabileceğim de apayrı bir sorun. Fikirlere açığım. Hatta bunu siz yapmak isterseniz, destek de olurum.
Formasyonla alakalı fikrini tuttum. Hatta notlarıma da ekledim. Formasyonların olmasına kesin olarak karar verirsem, senin dediğin gibi olacak büyük ihtimalle. Tabii çok daha iyi bir fikir gelmezse aklıma. Ama sanmıyorum.

Berker dedi ki...
Evet evet menzil de dahil bahsettiğim şeye..yani hava durumunun getirebileceği temel artı ve eksiler.. ben biraz daha komplike düşündüğüm için karışabiliyor tabi :)
Ek olarak sınıf yok biliyorum da işte mesela daha zırhlı (armor point yani) askerlerin sıcak havada eski puan alması gibi düşünmüştüm ben..umarım kendimi açıklayabilmişimdir.

Tamam hava durumunun getirebileceği temel artı ve eksilerle bi sorunumuz yok. Ama birimlere farklı cezalar kısmını hala nasıl çözebileceğimizden emin değilim.
Zırhlara belki özel bir takım değerler eklenebilir. Bu makul. Örneğin hareketi engelleme, hızı düşürme ve uç sıcaklık derecelerinde sorun çıkarma gibi. Bu konuyla alakalı da bir miktar düşünmek gerek. Hoş olabilir öte yandan işleri zorlaştırabilir. Yine bakmak lazım. Playtestlerde görüşürüz.

Didem dedi ki...
Ben biraz daha basit br yorumda bulunacağım. Güncelleme başlığı pek bir soğuk geldi bana. Organizasyon açısından alt başlıklar ve bu başlıklara hooop diye atlamamız hoş bir hadise. Ne var ki Güncelleme: 32.45.3001 tadında rakamsal hadiseler bende mekanik bir his uyandırıyor nasıl desem soğuk resmi robot gibi.Diğer okuyucular bu konuda benim kadar hassas mıdır, o da ayrı mevzu tabi...

Bu yöntem benim de çok hoşuma gitmiyor ama eskisine göre daha çok tercih edebileceğim bir yöntem. O eskinin "şunlar, bunlar, ötekiler ve berikiler" başlık tarzı çok karmaşık, fazla uzun ve gereksiz geliyordu bana. Böyle daha derli toplu gibi. Tabii önerilere açığım.
Gerçekten, bu konuyla alakalı bir fikir üretebilirseniz, çok memnun olurum. Aklıma yatan bir fikir verirseniz derhal onu kullanmaya başlayabilirim bence. Bu sebeple, bu konuyla alakalı fikirlerinizi bekliyorum arkadaşlar.

Son Sözler
(Yukarı Çık)
Evet, bu girdinin içeriği de bu kadarmış. Yine uzunca sayılabilecek bir blog girdisinin sonuna geldiniz. Eğer buraya kadar okuduysanız, teşekkür ederim. Lütfen gelmişken yazdıklarımla ilgili fikirlerinizi yorumlardan bana iletmekten çekinmeyin. Eleştiri ve önerilere her zaman açık bir blog olacak burası. Bu, en temel taşlarımızdan biri.
Gördüğünüz üzere bir de aşağıda dipnotlar var. Böyle de bir güzellik yaptım. Temelde yazdığım yabancı kelime ve terimlerin Türkçelerini sağlamak için kullanacağım bu yöntemi sanıyorum. Belki bazen bir konuyu geçtiği paragraf dışında geliştirmek istersem de kullanabilirim. Olasılıklar sınırsız neticede. Bir de dipnotların yanındaki "geri dön" yazısı, dipnotun verildiği satıra geri dönmenizi sağlıyor. Umursamazca kullanabilirsiniz.
Son olarak, pek çok bağlantı içeriyor bu girdi gördüğünüz üzere. Herhangi bir şekilde yanlışlık olmuş olabilir. Ben kontrol ediyorum fakat bazen gönderme esnasında blogger kodları çok hafifçe bozabiliyor. Eğer kırık bağlantı bulursanız lütfen bana e.posta adresim aracılığıyla haber verin. Çok memnun olurum.
Kendinize iyi bakın ve yeni girdiler için bize ayarlı kalın.


Dipnotlar
1- Tempus fugit: lat. "Zaman (kuş gibi) uçar" (geri dön)
2- Project Violet: ing. Proje Menekşe Moru (geri dön)

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok soğuk/sıcak hava koşulları ordunun savaşmasına doğrudan değil de dolaylı bir etkiye sahip olduğundan, mesafe kat ederken daha fazla yorulması vs gibi etkiler olabilebilir. Ama bunun dışında şimdilik aklıma bir şey gelemiyor. Hatta benim aklıma yarın oynatacağım oyunla ilgili olarak bile çok fazla şey gelmiyor aslında. İyi bir oyun olacağına işaret olarak alıyorum bunu. Polyyanna da böyle derdi eminim.

Güncellemeler de bana pek garip gelmiyor ama ben zaten elektronik dünyanın ürünüyüm. Başlıkla ilgilenmek gibi bir derdim pek yok, hatta başlık söz konusu edilene kadar bakmıyordum bile.

İçindekiler şeysi ve o anki modla ilgili şeysiler de hoşuma gitti, ben de burda görüp çalmış olabilirim ileriki zamanda.

Süper faydalı yorum eylemesem de bu sefer, okunduğunu bilmen bile işine yarar sanırım.

Melih Yılmaz dedi ki...

1. Haleti Ruhiye süper olmuş. Bence eğlenceli bi konsept. Fakat Styrateg nedir? :D
2. Bu menü düzenlemesi bana sorarsan çok daha başarılı
3. Alevtilki üçümüz hayırlı olsun ^^
4. Bana anlattığın bıdıysa kendisi o pey başarılı olacak gibi duruyo ya. Hatta ilk mini oyun konseptli mevzumuz olması muhtemel :D
5. Wiki düşüncesi zaten en başından beri tuttuğum bir mevzuydu. Ayrıca şimdi sen ek kaynak falan deyince "aaa hagaten lan" dedim. Çok manalı...
6. Şimdi bu süvari muhabbetinin senin başına bi sürü dert açacağını biliyodum en başından. Ha sonuçta gerçi sen uğraşmayı seven adamsın ve bir yerde de oyunu daha güzel bir hale getirmek için yapılabilecek herhangi bir ayrıntıyı es geçmemek lazım. Ben hala bineklerin tek tek yaratılmasının işkence olacağını düşünenlerdenim ama. (Bu çıkarımı her bineğin farklı olmasından yola çıktım.) Tahminim ortama atlar matlar dışında filler falan gibi güzel abiler girecek. Eğer öyle olursa süper şenlik olur sanki. (Ippon'da kaplana binen abiler koysak ya ehe ehe). Bi de şu gizli bilgileri bi ara paylaş bakayım benle sen :D
7. O anketleri yapmayan hala var mı ya? Varsa çok pis döverim onları ben.
8. Bi de ben en çok bu girdiyi beğendim. Güzel bi dille yazılmış falan. Daha samimi olmuş ayrıca.

Kolay gelsin ozanım. Üretmeye devam. Süper şeyler olacak adeta :D

Adsız dedi ki...

-haleti ruhiye'den girmeliyim ben de, çok güzel bir konsept zira kendisi, empati falan açısından çok yararlı.
-düzenlemeler, içindekiler, özellikle sondaki açıklamaların ardından gelen geri dön (özeliikle o evet) beni benden aldı, çok sevdim gerçekten.
-her türlü projeyi açlık ve büyük bir heyecan içinde beklemekteyim, ve hatta yararım dokunabilirse bir an bile tereddüt etme, yanındayım.
-çok resmi yazıyormuşum gibime geldi aslında ama, neyse bir iki şey kaldı aklıma gelen bitiyor :).
-firefox3 çok yaşa...
-aklıma süvari değişikliklerini okurken, o bölüm için bir "basit kurallar", "detaylılandırılmış kurallar" yaratmak geldi ama; sen sistemdeki birçok şeyin değişeceğinden bahsedince bu fikrimin gerçekleştirilebilirliği hakkında şüphelerim oluştu.
-evet sanırım bu kadar, hah bir de, madem çok değişecek yer var, istersen "bak burasını da değiştirelim süvari hakkındaymış" gibi yardımlara da hazırım (proof reading mi oluyor o, sanırım öyle). Ve hatta yaz tatilinde her türlü hamallığa hazırım bu şekil.
-eline aklına sağlık ozanım son olarak.

Didem Türkoğlu dedi ki...

---Evet evet bence de haleti ruhiye çok başarılı olmuş, ben de çok tuttum aferin sana Ozan efendi :)
---Sonracıma unuttuğun anket blog başlıklarıyla ilgili olabilir miydi?
--Başlıklara az kafayı taktım, bir şeyler önermeye çalışacağım ama şu anda aklıma hiiiç bir şey gelmiyor.
---İçindekiler böyle daha hoş olmuş, ama hepsini okuyom zati bana fark yapmaz.
--Dipnotlar çok "cool" durmuş (iyi anlamda) :)
---Velvet'i çıtlatmak olmaz tez zamanda daha derin açıklama isterük.
---Bir de kendimi böyle magazin dergilerinde haftanın "şık"ı üstüne ahkam keser gibi hissettim ki bu çok fena.-**Sonuç: hadi bakalım bereket versin, merakla beklemeye bıdı bıdı etmeye devam...